pankreas-kursat-rahmi-serin-web-1

Pankreas, vücudun sindirim ve hormonal sisteminde hayati bir rol oynayan bir organdır. Midenin arkasında ve karın boşluğunun derinliklerinde yer alan pankreas, sindirimi destekleyen enzimleri ve kan şekerini düzenleyen hormonları üretir. Pankreas cerrahisi, bu organın hastalıklarına yönelik gelişmiş ve özelleşmiş bir tedavi sürecini kapsar.

Doç. Dr. Kürşat Rahmi Serin, pankreas cerrahisi alanındaki uzmanlığıyla, hastalarına bireysel tedavi planları sunmaktadır.

Pankreas hastalıkları, genellikle cerrahi müdahaleyi gerektiren karmaşık rahatsızlıklar olarak karşımıza çıkar. Sık karşılaşılan pankreas hastalıkları şunlardır:
– Pankreas kanseri
– İyi huylu tümörler
– Kronik pankreatit
– Psödokistler
– Endokrin tümörler (örneğin insülinoma, gastrinoma)
– Pankreas kanalı tıkanıklıkları

Pankreas cerrahisi karmaşık bir süreçtir ve mutlaka bu konuda uzman bir cerrah tarafından gerçekleştirilmelidir. Detaylı değerlendirme ve multidisipliner yaklaşım, tedavi başarısını artırmada kritik bir rol oynamaktadır.

 

Pankreas cerrahisi, pankreasta gelişen hastalıkların tedavisinde uygulanan cerrahi müdahaleleri içerir. Pankreas, sindirim sisteminin önemli bir parçası olup, vücutta hem sindirim enzimleri hem de kan şekeri seviyelerini düzenleyen insülin hormonunu üretir. Pankreas hastalıklarının cerrahi tedavisi genellikle pankreas kanseri, kistler, pankreatit gibi rahatsızlıklar veya pankreasın iyi huylu tümörleri için yapılır.

En yaygın pankreas cerrahisi işlemleri arasında Whipple prosedürü (pankreatikoduodenektomi), distal pankreatektomi ve total pankreatektomi yer alır. Whipple prosedürü, pankreas başı, duodenum, safra kesesi ve bazen midenin bir kısmının çıkarıldığı karmaşık bir ameliyattır. Bu yöntem özellikle pankreas başında bulunan tümörlerin tedavisinde tercih edilir. Distal pankreatektomi ise pankreasın kuyruk kısmında oluşan tümörler veya lezyonlar için uygulanır.

Pankreas cerrahisi oldukça zorlayıcı bir alan olarak kabul edilir çünkü pankreasın anatomik yapısı ve çevresindeki büyük damarlar, cerrahi müdahaleyi daha karmaşık hale getirir. Pankreas kanseri gibi agresif hastalıkların cerrahi tedavisinde başarı oranı, hastalığın evresine ve yayılımına bağlı olarak değişiklik gösterir. Ayrıca, pankreasın sindirim ve endokrin fonksiyonlarını yerine getiren kritik bir organ olması, ameliyat sonrası dikkatli bir takibi gerekli kılar.

Günümüzde laparoskopik ve robotik cerrahi tekniklerinin pankreas cerrahisinde de kullanılmasıyla, daha az invaziv yöntemler tercih edilmekte ve hastaların iyileşme süreci hızlanmaktadır. Pankreas cerrahisi, uzmanlaşmış ve deneyimli cerrahlar tarafından yapılması gereken, yüksek hassasiyet gerektiren bir müdahale alanıdır.

Pankreas Cerrahisi Yöntemleri
Pankreas cerrahisinde kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:
– **Whipple Ameliyatı (Pankreatikoduodenektomi):** Pankreas başı, duodenum, safra kanalı ve mide bölümlerinin çıkarıldığı karmaşık bir cerrahi prosedür.
– **Distal Pankreatektomi:** Pankreasın kuyruk ve gövde kısımlarının çıkarılması işlemi.
– **Total Pankreatektomi:** Pankreasın tamamının çıkarıldığı cerrahi yöntem.
– **Laparoskopik ve Robotik Cerrahi:** Daha az invaziv olan ve iyileşme süresini hızlandıran teknikler.

Tedavi Süreci ve Hasta Takibi
Pankreas cerrahisi ciddi ve planlama gerektiren bir süreçtir. Tedavi süreci şu adımları içerir:
1. **Ameliyat Öncesi Hazırlık:** Detaylı tıbbi incelemeler ve görüntüleme testleri yapılır.
2. **Cerrahi Müdahale:** Alanında uzman bir ekip tarafından gerçekleştirilir.
3. **Ameliyat Sonrası Takip:** Enfeksiyon riskinin önlenmesi ve iyileşme sürecinin desteklenmesi için düzenli kontroller yapılır.

Sıkça Sorulan Sorular:

Aniden ortaya çıkan şeker hastalığı neyin belirtisi olabilir?

Pankreas kanseri tanısı alan hastaların dörtte üçünde şeker metabolizması bozukluğu yada tip 2 diyabet mevcuttur. Uzun süreli insülin yüksekliğine maruziyet ve kan şekeri yüksekliği pankreas kanseri gelişiminde altta yatan asıl bozukluk olarak görülmektedir ve yeni tanı alan diyabet hastalarının dörtte birinde pankreas kanseri saptanmaktadır. Yani aniden ortaya çıkan kan şekeri yüksekliği ve özellikle düşürülmesi zorlu olduğunda pankreasta gelişen bir tümörün göstergesi olabiliceği unutulmamalıdır. Bu sebeple her yeni tanı alan hastanın özellikle yaşı ileri ise mutlaka pankreas görüntülemesine gereksinim vardır.

Hiperkolesterolemi ve obezite pankreas kanseri gelişimi için önemli risk faktörüdür. Vücut kitle indeksinde her 5 puanlık artış pankreas kanseri gelişimi riskini %10 artırmaktadır.

Tüm kanserler içerisinde aslında gerilerde bulunurken bu kadar duyulması veya kokutucu olmasında altta yatan asıl neden agresif seyretmesi ve ölüme sebebiyet vermesidir.  Pankreas hormon üreterek kana salgılarken aynı zamanda sindirim için gerekli enzimleri de üreterek oniki parmak barsağına salgılar. Sindirim enzimleri salınımı yolundan köken alan kanserleri en sık karşılaşılanlardır. Görülme sıklığı yavaş da olsa giderek artarken asıl önemli nokta 2030 yılında kanser sebepli ölümlerde 2.sırada olacağı öngörülmektedir.

Tütün ürünleri kullanmak yani sigara, puro, pipo gibi veya pasif olarak bunlara maruz kalmak bilinen en önemli etkendir. Tütün kullanımı pankreas kanseri gelişimi riskini %70 artırırken pankreas kanseri hastalarının %30’un da tütün kullanımı yada maruziyeti hikayesi mevcuttur. Ayrıca yağlı beslenme, şişmanlık, aşırı alkol kullanımı, diyabet, kronik pankreas iltihabı ve bazı enfeksiyonlar pankreas kanseri gelişiminde riski artıran etkenler olarak bilinmektedir.

Pankreas kanserlerinin sadece %5’inde genetik suçlanmaktadır. Ancak ailede kan bağı olan 3 veya daha fazla kişi pankreas kanseri tanısı almışsa bu aile fertlerinde pankreas kanseri gelişimi riskinin 57 kat arttığı bildirilmiştir. Tüm genetik çalışmalar ve gelişmelere rağmen pankreas kanseri gelişimini açıklayacak tek bir ‘pankreas kanser geni’ tanımlanamamıştır. Afrikan-Amerikan ırk ve Askenazi Yahudilerinde sık karşılaşılmaktadır. Suçlanan bilinen en önemli genetik etken BRCA 1, BRCA2 ve 6174delT mutasyonudur. Ayrıca bazı genetik geçişli hastalıklarda risk artmaktadır; Herediter pankreatit, herediter polip olmaksızın kolorektal kanser, herediter meme-over kanseri, ailevi çoğul mole melanom sendromu, Peutz-Jeghers sendromu, Ataksi-telanjiektazi, Fanconi anemisi, kistik fibroz en bilinenleri.

Yağlı beslenme özellikle margarin gibi doymuş yağlar pankreas kanseri riskini artırmaktadır. Kırmızı et yine riski artıran önemli bir gıda. Özellikle işlenmiş et dediğimiz salam-sosis, tütsülenmiş et, aşırı pişmiş-yanık ızgara ürünler pankreas kanseri gelişimini artırdığı bilinmektedir. Soda içenlerde pankreas kanseri daha yüksek görülmüş olsa da sodanın mı pankreas kanseri yaptığı yoksa zaten pankreas kanseri olanların başlangıçta ağrılarını mide ağrısına bağlayıp bunu soda veya benzeri içecekler ile geçirmeye çalışmalarından mı olduğu net değildir; yine de basit gördüğümüz sorunlarımızı soda ile geçiştirmemeyi, mutlaka doktor muayenesini önermekteyiz.

Toplumda kansere sebep olduğu ya da kanseri azdırdığı kanısı hakim olan şekerden zengin tatlı besinlerin ise pankreas kanserine sebep olduğunu gösteren veri bulunmamaktadır.

Haftada bir 1-2 kadeh beyaz şarap ve 2 adeti geçmeyen bira pankreas kanseri riskini azaltmaktadır. Özellikle kalp hastalıklarından koruyuculuğu bilinen kırmızı şarap için ise maalesef durum farklı; ne kadar az tüketilirse tüketilsin kırmızı şarap pankreas kanseri gelişimini 1.5 kat arttırıyor. Aşırı alkol alımı veya alkolik sirozda ise pankreas kanseri gelişimi riski 2 kat artmakta.

Kahve içmek ister kafeinli ister kafeinsiz olsun pankreas kanseri gelişimini hemen hemen yarı yarıya azaltmakta. Kahve içmek kalp hastalıklarından koruduğu gibi pankreas kanserinden de korumakta; her gün 1 fincan Türk kahvesi öneriyoruz.  

Pankreas kanserinin büyük çoğunluğu önlenebilir çevresel etkenler nedeniyle oluşmaktadır. Hatrı sayılır bir kısmını da erken evrede saptanması olasıdır.

  • Tütün ve mamullerinden uzak durun;
    • Sigaraya başlamayın, içiyorsanız bırakın.
    • Dumansız sigara-elektronik sigaradan uzak durun.
    • Pasif içicilik riski artırmakta; sigara içenlerden uzak durun.
  • Beslenme alışkanlıklarınıza dikkat edin;
    • Şişmanlamayın, şişmansanız kilo verin
    • Spor yapın, aldığınız kaloriyi azaltın
    • Her gün taze sebze ve meyve tüketin
    • Basit şeker ve yağ alımını azaltın
    • İşlenmiş etlerden uzak durun, kırmızı eti azaltın-beyaz eti artırın
  • Çevresel etkenleri düzenleyin
    • Kimyasal madde maruziyetini engelleyin, ‘Güvenlik Önlemleri Uyarıları’na uyun
  • Riskli gurupta iseniz veya pankreasta olası öncü lezyonunuz var ise kontrolleri aksatmayın
    • Eski sigara kullanıcıları
    • Diyabet hastaları
    • Sebepsiz hızlı-fazla kilo verenler
    • Bilinen pankreas veya safra yolu patolojisi olanlar